Türkiye ekonomisinin büyüme rüzgarını kadınlar estirecek. Yaşadığımız deprem felaketinin ardından kadınların direnci ve umudu yeniden canlandırma konusundaki güçlü duruşu, ülkenin geleceğinde erkekler kadar söz ve faaliyette bulunmasının kadınların da büyük bir değer taşıdığını gösteriyor.
Bugün Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 32,8’e geriledi. Eğitim arttıkça kadınların ekonomideki etkinliğinin de arttığı ortaya çıktı. Yükseköğrenim mezunu kadınların işgücüne katılım oranının %67,6 olması bunu ortaya koymaktadır.
Kadınların önemli bir kısmı işgücü piyasasının dışında kalırken, pek çok kadın fiilen kayıt dışı ekonomide çalışmaktadır. Ülkemizde kadın işsizliği ortalama işsizlik oranından yüksek iken, kadın istihdam oranı ortalama istihdam oranından düşüktür. Öte yandan Covid-19 döneminde tüm dünyada kadınların erkeklere göre iş kayıplarından olumsuz etkilendiği biliniyor ve bu eğilim ülkemizde de benzer bir eğilim gösteriyor. ILO’nun varsayımlarına göre cinsiyet eşitsizliği çalışma saatlerinde de devam etmektedir. TÜİK verilerine göre, işsizliğin cinsiyete göre dağılımı dar ve geniş olarak değerlendirildiğinde, kadın işsizliğinin erkeklere göre 5 puan daha yüksek olduğu görülmektedir. Kadınlarda dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerden 5 puan, geniş tanımlı işsizlik oranı ise 11,6 puan daha yüksektir.
Kadın istihdamında büyük bir sorun yaşanırken, Türkiye’de orta ve üst düzey kadın yöneticilerin yükselmelerinin önündeki engelleri belirleyen cam tavanlar henüz yıkılmış değil. Kadınlar birçok kurumda fırsat eşitliğine ulaşabilirken, birçok şirkette kadınların yükselişinin önünde görünmeyen sorunlar var.
